• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/alemdardernegi
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905326474501
  • https://www.twitter.com/alemdardernegi
  • https://www.instagram.com/alemdardernegi
  • https://www.youtube.com/alemdardernegi
    • Ara tatil sonrası öğrencilerimiz ile buluştuk
    • "Türkiye'nin Önderleri" Nevşehir derslerimiz devam ediyor.
Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Site Menüsü
Adem ÇATAK
ademcatak@gmail.com
Rahmet Tecellileri
03/08/2025
  
Bismillahirrahmanirrahim.
Sana hamd olsun. Gülümüze salât ve selamlar arz ederim. Kölenin nesi var, benliğimi yoluna sererim.
Ey Rabbim!
“Ya Allah'ın üzerinizde lütuf ve rahmeti bulunmasaydı? Ya Allah, gerçekten Rauf ve Rahim olmasaydı?”[1] buyuruyorsun. Sana şükürler olsun ki Rauf’sun, Rahim’sin.
Sana şükürler olsun ki, üzerimizde daima senin merhametinin, lütuf ve ihsanının cömert dalgaları coşmakta. Duyan kulaklar her an “Ey hadlerini aşarak kendilerine zulmeden kullarım rahmetimden ümidinizi kesmeyin”[2] nidasını işitmekte; hisseden kalpler, “Senin Rabbin bağışlayıcı ve merhamet sahibidir.”[3] diyen  beyanının sevincini yaşamaktalar.
Muhterem kardeşler bu yazımızda Rabbimizin rahmet tecellilerinden bahsedeceğiz inşallah.
“Rahmetim her şeyi kuşatmıştır.”[4] fermanının sahibi olan Rabbimize ne kadar şükretsek, şükrünü eda edemeyiz. Ey Rabbim! Şekûr olan isminin hakikatiyle sana şükrederiz. Şükür ne ise ve sana nasıl şükredilirse öylece şükrederiz. “Nuh, çok şükreden bir kuldu.”[5] beyanının hatırına, Nuh’umuzun hatırına bizi de şâkirlerden eyle, şükrümüzü onların şükürlerine ekle. 
Demek ki her şeyde Rabbimizin rahmeti görülür. Rab neyi yaratmışsa sevmiştir. Rahmet, sevmek demektir. Yaratılan mahbubtur. Hak sevmiştir onu, o da böylece sevilmeyi hak etmiştir. Hakk’ın sevdiği bizim de sevdiğimizdir. Var etmek, rahmet tecellisidir. Var ettin, kul ettin, kulluk nasip et. Nasipsizlerden etme. 

         Kuran-ı Kerim
“Rahman, Kuran’ı öğretti.”[6] Kuran, rahmetinin en büyük eseridir, Rabbimin. Rabbim Kuran’ı öğretmeseydi, insanlar karanlıklarda boğulur kalırlardı. Rabbim, Sen affet bizleri. Biz halâ karanlıklardayız. Halâ gözlerimiz güneşten mahrum.
         Yoksa bize kitap verilmedi mi? Bir uyarıcı yok mu bize gelen?
“İçine atıldıklarında onun (cehennemin) kaynarken çıkan hıçkırışını işitirler.   Az daha öfkeden çatlayacak. Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara: “Size korkutucu bir peygamber gelmemiş miydi?” diye sorarlar.  Onlar: “Evet; doğrusu bize bir uyarıcı geldi, fakat biz yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmemiştir, siz büyük bir sapıklık içindesiniz demiştik.” derler.   Ve derler ki: “Biz dinleseydik veya aklımızı kullansaydık, bu çılgın ateşin içinde bulunmazdık!”[7]
Gözü köre ışık ne yapsın. Sağırsan davulun suçu ne?
“Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki olanları akledecek kalpleri, işitecek kulakları olsun. Gerçek şudur ki, gözler kör olmaz, fakat asıl göğüslerin içindeki kalpler kör olur.”[8]
      “Senin Rabbin gafûrdur ve merhamet sahibidir.” Ey Rabbim, tek tesellimiz senin rahmetin. Senin rahmetin de Allah’cadır. Sana yakışan bir rahmettir. Bize rahmetinle muamele et. Amin.

         Hz. Rasulullah
“Biz seni tüm alemlere rahmet olarak gönderdik.”[9] Rabbimin rahmet hazinesinin en müstesna mücevheri Habîb-i Edîbi, Nebiyy-i Muhteremdir. Rahman’ın rahmeti çağlayıp coşunca, insanlık üzerine yağan yağmurun adı Ahmed (s.) oldu. Ne kadar güzellik varsa, saçıldı aleme; nurundan güneşin gözleri kamaştı. Güzelliği karşısında ay,   bulutların ardına saklandı. Ebediyyen güzel olarak O (s.) anılacaktı. Ay yüzlü Nebi değil; aya güzellik veren Nebi.
“Ya Allah'ın üzerinizde lütuf ve rahmeti bulunmasaydı?” Biz fakiriz, zengin Sensin. Biz günahkarız, gafur Sensin. Biz kulunuz Rab Sensin. Rab’sin Rahman’sın. Mevlâ’mızsın. Ne de güzel Mevlâsın.

         Nimetler
“Allah'ın rahmetinin belirtilerine bir bak. Nası1 yeri ölümden sonra diriltiyor? Şüphe yok ki, o ölüleri diriltir. O her şeye kadirdir.”[10]
Rabbimin nimet hazinelerini sayacak dil arama. Rahmetinin eserlerine bakmamızı istiyor Rabbimiz. Bir atın yavrusunu emzirirken ayağını kaldırması onun rahmetinden; bir annenin geceler boyu uykusunu terk ederek çocuğuyla ilgilenmesi onun rahmetinden; yağmurun yağması[11] onun merhametinden; yiyeceğini bulmaktan aciz böceklerin yiyecek ve içeceklerinin önlerine kadar götürülmesi[12] onun rahmetinden; gece  onun rahmeti, güneş onun rahmeti, su onun rahmeti, deniz onun rahmeti, ağaç, meyve yine onun rahmeti; dere, tarla onun rahmeti, menekşe, gül onun rahmeti. Onun rahmetinin dokunmadığı bir şey var mı şu kainatta? Doğum onun rahmeti, ölüm onun merhameti.

        Dertler

      “Eğer onlara acıyıp da içinde bulundukları sıkıntıyı giderseydik, iyice körleşerek azgınlıklarında büsbütün direnirlerdi.”[13]
Muhterem kardeşler, Rabbimizin verdiği sıkıntılar da rahmetinin bir tecellisidir. Adam olacak çocuğa tokat vururlar. Bir ikaz-ı ilahidir ki ikaz, ancak sevilen, değer verilen şahsa yapılır. O sıkıntılara maruz kalan mümin, daima dua ile iltica ile Hak kapısında olacak, sürekli o kapıyı çalmaya devam edecektir. Bu, o müminin hayırda daim olmasını temin içindir. Allah sevdiği kuluna sıkıntı verir. Sıkıntıyı gidermesi için kul “ya Rab merhamet et, sıkıntımı gider” diye dua eder; Hak ise “ey kulum ben sana merhamet ettim de bu sıkıntıyı verdim. Senden bu sıkıntıyı gidersem hemen bu kapıyı terk edeceksin” der. Seni Hak kapısında tutan sıkıntı mıdır, hediye mi?
       Sıkıntı vermesi rahmet olduğu gibi sıkıntıları gidermesi de onun rahmetindendir.
      “Biz de (Eyyub’un) duasını kabul ettik; hemen kendisindeki sıkıntıyı giderdik. Tarafımızdan bir rahmet ve kulluk edenlere bir uyarı olmak üzere ona ailesini ve onlarla birlikte olanların bir mislini daha verdik!”[14]
         Rabbim verir dener, alır dener.  Vermesi de rahmeti, alması da. Verince de şükür, alınca da şükür.
      
“Şayet insana tarafımızdan bir nimet tattırıp sonra da onu kendisinden çekip alırsak, şüphesiz ki, o bütün ümidini yitirir ve nankör biri oluverir.”[15

         “İnsanlara dokunan bir sıkıntıdan sonra, bir rahmet tattırdığımız zaman, ayetlerimiz hakkında derhal bir hileye girişirler.” [16]
          Ey Allahım, bize rahmetinle muamele et. Bizi kıyamet gününde rezil etme. Bize acı bizi bağışla.
         Rahmetini hissedecek kalp ver, bizi nankörlerden eyleme. Bizi rahmetinin içine girdir. Bizi salih kullarına kat.
      “Sâlih dedi ki: Ey kavmim! İyilik dururken niçin kötülüğe koşuyorsunuz? Allah'tan mağfiret dileseniz olmaz mı? Belki size merhamet edilir.”[17]
           “Şüphe yok ki, Allah'ın rahmeti, iyilik yapanlara yakındır.”[18]
 


[1] Nur, 20.

[2] Zümer, 53.

[3] Kehf, 58.

[4] Araf, 156.

[5] İsra, 3.

[6] Rahman, 1-2.

[7] Mülk, 7-10.

[8] Hacc,46.

[9] Enbiya, 107.

[10] Rum, 50.

[11]Araf, 57. “O, rahmetinin önünde rüzgarları müjdeci olarak yollayan Allah'tır. Nihayet onlar, yağmur yüklü ağır ağır bulutları hafif bir şey gibi kaldırıp yüklendiklerinde, bakarsın biz onları ölü bir memlekete gönderip oraya su indirmiş ve orada her türlüsünden ürün çıkarmışızdır. İşte ölüleri de böyle çıkaracağız. Gerek ki düşünüp ibret alasınız.”

[12] Ankebut, 60. “Nice canlılar vardır ki, rızklarını kendileri elde edemezler. Sizin de onların da rızkını Allah verir. O, işitir ve bilir.”

[13] Müminûn, 75.

[14] Enbiya, 84.

[15] Hud, 99.

[16] Yunus, 21.

[17] Şuara, 46.

[18] Araf, 56.

 

Yazar Hakkında

Prof. Dr. Adem ÇATAK

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi
Temel İslam Bilimleri
Tasavvuf Ana Bilim Dalı Başkanı 



123 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Gece - 02/07/2025
“Rahmetinden geceyi ve gündüzü sizin için yaptı ki, hem içinde dinlenesiniz hem de çalışıp lütfundan isteyesiniz de şükredesiniz.”
Su - 01/06/2025
Ne ki canlıdır suya muhtaçtır. Su hangi ölüye ulaştı da onu diriltmedi? Ölü toprağı dirilten de ölü kalpleri dirilten de sudur.
Taş - 01/05/2025
Yoktan var edilişi en iyi taşlar anlatır. Hallak-ı Alîm’i yansıtır. Büyük bir kudretin nişaneleridir, kayalar taşlar. Kâdir olan Allah’ı gösterir.
Münacaat - 14/04/2025
Hamd ediyorum. Kitabının ilk cümlesi, cennetliklerin son cümlesiyle... Övgü sadece sanadır. Senden başka övülecek ne vardır. Övgü de senin öven de. Münezzehsin. Tenzihimizden de münezzeh. Sen nasıl övdünse kendini öylesin. Övgümden de münezzehsin.
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam76
Toplam Ziyaret30766
Reklamlar

Bu Alana Reklam Vermek İçin Tıklayın