![]()
Baki ÖNCEL
Gençlik, Buhran ve Sorumluluklarımız
17/09/2025
Gençlik, insan hayatının en dinamik, en üretken ama aynı zamanda en kırılgan dönemidir. Bu çağda birey, hayata dair en köklü kararlarını verir; kimlik inşası, inançla bağ kurma, hedef belirleme gibi süreçlerden geçer. Günümüzde gençler, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar bilgiye erişim imkânına sahipken, aynı zamanda tarihin hiçbir döneminde görülmemiş bir manevi boşlukla da yüz yüzedir. Gençlik ve Manevî Buhran Manevî Yalnızlık Modern dünyanın sunduğu teknolojik kolaylıklar, sosyal medya ağları ve eğlence kültürü gençlere sınırsız seçenekler sunuyor. Ancak bu bolluk, ruh dünyasında derin bir yalnızlık ve aidiyet kaybı yaratıyor. Arkadaş grupları kalabalık, takipçi sayıları yüksek olsa da, gençlerin gönül dünyası çoğu zaman sessiz ve ıssızdır. Bu yalnızlık, manevi buhranın ilk ve en yakıcı adımıdır. Kimlik Krizi Gençlik döneminde en çok hissedilen sıkıntılardan biri “Ben kimim?” sorusudur. İnanç ile dünyevî arzular, gelenek ile modernlik, bireysel özgürlük ile sorumluluk arasında sıkışan genç, çoğu zaman bir yön bulmakta zorlanır. Üniversiteye adım atan bir gencin, ailesinden uzak yeni bir şehirde kendi kimliğini koruyabilmesi kolay değildir. İşte bu noktada gençlik, değerlerini kaybetme veya yozlaşmış çevrelere kapılma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Kur’ân buhran dönemlerinde Allah’a sığınmayı öğütler: Haz ve Tüketim Kıskacı Gençlerin karşısına çıkan en büyük buhranlardan biri “anlık haz” kültürüdür. Eğlence mekânları, sanal dünyalar, kolay elde edilen tüketim alışkanlıkları gençliği gerçek emek ve sabırdan uzaklaştırır. Böylece ruh, tatmin bulamayan bir iştah gibi sürekli daha fazlasını arar. Bu ise manevi yorgunluğu artırır. Efendimiz (s.a.s.) buyurur: “İki nimet vardır ki insanların çoğu onların kıymetini bilmez: Sağlık ve boş vakit.” (Buhârî, Rikâk, 1) Bu hadis, gençliğin boşa harcanan vakitlerle tüketilmemesi gerektiğini hatırlatır. Gençler ve Manevî Sorumluluğumuz Gençlerle Kurduğumuz Bağ Gençlerle kurulan gönül bağı, sadece sözle değil, davranış ve örnekle sağlanır. Gençler, yaşadığı çevrede gördüklerini ve deneyimlediklerini örnek alır. Bu bağ sayesinde gençlerin güven duygusu gelişir ve manevi rehberlik etkili olur. Kur’ân, gençleri doğru yönlendirme sorumluluğumuzu hatırlatır: “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi ateşten koruyun.” (Tahrim, 6) Sorumluluk Alanlarımız Aile: Ev, genç için ilk eğitim alanıdır. İslamî değerlerin kökleşmesi, sevgi ve şefkatle başlar. Eğitim Kurumları: Okullar, üniversiteler ve yurtlar, gençlerin akıl ve ruh dünyasını besleyecek programlara sahip olmalıdır. Toplum ve Sivil Kuruluşlar: Camiler, dernekler, sosyal projeler gençlerin ahlaki ve manevi gelişimi için destek olmalıdır. Manevî Rehberliğin Önemi Gençler, zorluk ve buhranlarla karşılaştığında yönlerini kaybedebilir. Bu noktada sorumluluk sahibi büyükler, onları doğru yola yönlendirmelidir. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) gençlerle birebir ilgilenmiş, onların sorunlarını dinlemiş ve onları hayatın doğru yoluna yönlendirmiştir: Peygamber Efendimiz (SAV) buyuruyor ki: "Mü'min, mü'min kardeşi için, birbirine destek veren bir binanın tuğlaları gibidir." (Buhari, Salat 88 - Müslim, Birr 65) Günlük Hayatta Sorumluluklarımız Gençlerle sohbet ve iletişim kurmak, onların fikirlerini anlamak. Onları dinlemek ve yanlışlardan korumak, nasihat etmek. Manevi ve psikolojik destek sağlamak. Dua ile destek olmak; dua, gençleri manevi olarak korumanın en güçlü yollarındandır. Somut Öneriler 1. Manevî Rehberlik: Üniversitelerde, yurtlarda, derneklerde gençlerle düzenli sohbetler yapılmalı. 2. Model Olmak: Gençler, sözden çok halden etkilenir. Büyüklerin yaşayışı, gençler için en güçlü derstir. 3. İlmi Destek: Kitap halkaları, seminerler, atölyeler gençlerin fikrî dünyasını beslemeli. 4. Psikolojik Dayanışma: Kaygı, yalnızlık ve buhran yaşayan gençlere sabırla kulak verilmeli. 5. Sosyal Sorumluluk: Gençlerin toplum hizmetine yönlendirilmesi, sorumluluk bilincini geliştirir. 6. Dua: Gençler için ailelerin ve büyüklerin sürekli dua etmesi, manevi bir kalkan olur. Gençlerin manevi gelişiminden sorumlu olmak, her bireyin ve toplumun ortak vazifesidir. Onlara rehberlik etmek, sadece onları değil, toplumun tüm geleceğini korumaktır. Bu sorumluluk, imanla, sevgiyle ve sabırla yerine getirildiğinde, gençler hem kendi hayatlarında hem de çevrelerinde hayırlı izler bırakacaklardır. Dua Allah’ım, gençlerimizi ve kızlarımızı hidayete erdir. Kalplerini iman nuruyla aydınlat. Onları açık ve gizli bütün fitnelerden muhafaza eyle. Onları ümmete milletine ailesine hayır vesilesi kıl. Amin. Yazar Hakkında Baki ÖNCEL |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
İmam Hatip Nesli Olarak Tebliğ Vazifesine Tekrar Dönmeliyiz - 04/10/2025 |
Birebir tebliğ, sözün ötesinde bir kalpten kalbe yolculuktur. Niyetin samimiyeti, kalbin arınmışlığı ve Allah’a teslimiyet, tebliğin anahtarıdır. En büyük ölçü, karşı taraftaki etki değil, Allah rızası ve kalbin huzurudur. |
O Derin Çağda Bu Bulanık Ortamda Tebliğ - 30/09/2025 |
Mekke döneminde uygulanan stratejiler, modern tebliğ faaliyetleri için de yol gösterici niteliktedir. Öncelikle, tebliğe dar çevreden başlamak esastır. |
İmam Hatip Nesli ve Davetin Yeniden Dirilişi - 20/09/2025 |
İlgisizliği bırakıp imam hatip nesli davetçiler olarak davetimize sabırla devam edelim. Yeniden ilmimizi kuşanalım. |
Toplumsal İhtiyacımız: Gönül İnsanlığı - 30/08/2025 |
Bu makalede dindarlık ve gönül insanlığı arasındaki derin bağ irdelenecek, bu ikisinin insan ve toplum için önemi vurgulanacaktır. |
Kurtarın Bizi Hamas'tan - 11/08/2025 |
Gazze’nin direnişi, sadece bir siyasi hareketin değil, bir halkın imanla, onurla ve bilinçle verdiği bir mücadeledir. |