• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/alemdardernegi
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905326474501
  • https://www.twitter.com/alemdardernegi
  • https://www.instagram.com/alemdardernegi
  • https://www.youtube.com/alemdardernegi

    • TEMSİLCİLER TOPLANTIMIZ YAPILDI
    • ALEMDAR İmam Hatipliler Derneği 1’inci Genişletilmiş Temsilciler toplantımızı gerçekleştirdik.
Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Site Menüsü
Baki ÖNCEL
İmam Hatip Nesli ve Davetin Yeniden Dirilişi
20/09/2025

 

“Günümüz Fetret Dönemlerinde Davet ve Tebliğ: Hikmet, Rahmet ve Şahitlik”

Bismillahirrahmanirrahim.

Elhamdülillahi rabbil âlemîn. Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn.

 

Aziz kardeşlerim, sayın imam hatip neslinin güzide insanları, dostlar!

Bugün insanlığın içine düştüğü fetret dönemlerinde “davet ve tebliğin” nasıl olması gerektiği üzerine kelam edelim.

Malumunuz Rabbimizin yolunu hatırlatmak ve insanları hakikate davet etmek, her Müslümanın asli vazifesidir.

 

Fetret Döneminin Mahiyeti

Her toplumun kaderinde bir fetret dönemi vardır. Fetret, hakikatin unutulduğu, vahyin gölgesinin geri çekildiği, insanların kendi nefsani arzularına ve batıl ideolojilere yöneldiği dönemlerdir.

Tarihte Hz. İsa’dan (a.s.) Hz. Muhammed’e (a.s.) kadar geçen zaman bir fetret dönemiydi.

Günümüzde de benzer bir fetret yaşanıyor. İnsanlar bilgi kirliliği, dünyevileşme, ahlaki yozlaşma ve dini istismarla yüz yüze.

Böylesi bir ortamda siz güzide imam hatip nesli hocalarım güzide insanlar bilirsiniz ki, davet ve tebliğin önemi kat kat artmaktadır.

Kur’an bize yol göstermektedir:

“Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle çağır. Onlarla en güzel şekilde mücadele et.” (Nahl, 125)

Peygamberimiz (a.s.) da şöyle buyurur:

“Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin, nefret ettirmeyin.” (Buhârî, Müslim)

Bu iki temel ölçü bize gösteriyor ki:

Davet hikmetle olmalı.

Davet rahmetle yapılmalı.

Davetçi şahitlik eden bir şahsiyet olmalı.

Bugün insanlara sadece söz yetmiyor.

Yaşayışımızla örnek olmamız gerekir.

Bireysel davet: Ailede, komşulukta, dost meclislerinde güzel ahlakı yaşatmakla oluyor.

Toplumsal davet: Sosyal medya, STK’lar ve eğitim alanlarında doğru İslam’ı temsil etmek oluyor.

 

Temsili davet: Halimizle İslam’ı göstermek.

Dürüstlük, merhamet, vefa en güçlü tebliğ olarak karşımızda duruyor.

Yıllar var ki daveti gündemimizden çıkarıp dünyevileşmenin leş batağına dalmış gidiyoruz.

Vehn, her tarafımızı sardı. Kuru çekişmeler görevi bazen bir şahsa bazen bir kuruma, bazen “nasıl olsa bir yapan vardır” diye kendimizi tembelliğe sevk ediyoruz.

Üzerimizde bulunması gereken özelliklerimizi hatırlayarak “ben yoksam bir kişi eksiğiz” diye yola koyulalım

İhlas ve samimiyetimizi kuşanarak, Önce Allah için yola çıkalım.

Hemen netice beklememek şiarımız olsun sabrı kuşanalım.

Bakın nesil elden gidiyor gençlere ve çocuklara merhametle, insanlara şefkatle yaklaşalım.

Gençlere, modern insana uygun bir üslupla, çağın dilini bilerek konuşalım.

Anlattığıyla yaşantısı çelişmeyen sözünü yaşayan bir örnek olalım.

Tebliğ mücadelemizi yaparken önümüzde engeller olacaktır.  Ama her engelin de mutlaka bir çözümü vardır.

İlgisizliği bırakıp imam hatip nesli davetçiler olarak davetimize sabırla devam edelim. Yeniden ilmimizi kuşanalım.

Bu toplum bizim toplumumuz, önyargıları güven kazanarak kıralım.

Modern akımların etkisini sahih bilgi ve Kur’an merkezli açıklamalarla cevap vererek topluma aktaralım.

Ülkemizde son çeyrek asırda davette gerilememizin sebeplerini iyi irdeleyelim.

 

Biz İslam’a bir bütün olarak bakamadık

Ticaretleşme ve istismar: toplumumuzda ekonomik güç odaklarına dönüştü.

Genç nesle ulaşamadık. Sorularına hazır reçetelerle cevap verdik ya da sosyal medyada oryantalist fikir akımlarının yalan yanlış safsatalarına teslim ettik genç beyinleri.

Çok konuşan, söylediğini yaşamayan şahsiyet krizli kişiler güveni sarstı.

İç çekişmeler ve gruplaşmalar, birlik ruhumuzu zayıflattı.

Davet eri olması gereken ümit nesli çağın araçlarını yeterince kullanamadı. Medya ve kültür baskısına yenik düştük.

Maalesef Kur’an merkezinden uzaklaşmamız şekil ve ideolojiyi öne çıkarınca, rahmet geri planda kaldı.

Ekonomik ve sosyal krizlerin halkı meşgul etmesi toplumsal yorgunluk meydana getirdi.

Bütün bu yaşadığımız davette geri kalmışlıktan kurtulmak için ve davet yolunda dökülmeden dimdik onurumuzla yaşayabilmek için ve sonraki nesle aktaracağımız sancak tesliminde yeniden silkinmek için ve “vira bismillah” diyerek “davet ve tebliğ açısından yeniden dirilişin stratejileri ne olmalı” sorusunu kendimize sorarak, beynimizi çatlatırcasına düşünelim.

Kur’an merkezli yeniden inşa – Rahmet ve hikmetle mesaj vermek, güncel hayatla ilişkilendirmek şiarımız olsun.

Temsil ile tebliğ – Sözden önce yaşam örneği, dürüstlük ve merhamet düsturumuz olsun

Genç nesle özel yaklaşımla – Dostane, sabırlı, sorulara cevap veren bir dile sahip olalım

Çağın araçlarını kullanmak – Sosyal medya ve dijital yayıncılığı etkin, ihlaslı şekilde kullanmak için özel çaba sarf edelim.

Birlik ve ortak dil kullanarak, farklı grupları kavga yerine vahyin ekseninde birleştirmek vazifemiz olsun.

Dinin istismardan arındırılması için topyekûn çalışma stratejileri üretelim. Menfaat için dini kullanmamak, şeffaf ve güvenilir olmak vazifemiz olsun.

Toplumun gerçek ihtiyaçlarına cevap vermek – İman ve ibadeti hayatın sorunlarıyla ilişkilendirerek somutlaştıran sahabe efendilerimizin izinden gidelim.

Sabır, ihlas ve uzun vadeli çalışmak – Hemen netice beklememek, tohumu ekmek ve Allah’a bırakmak özelliğimiz olsun. “İman varsa, imkan da vardır” sözünü slogandan çıkartıp, hayat tarzı haline getirelim.

 

Aziz kardeşlerim,

Değerli imam hatip nesli,

Alemdar’ın güzideleri!

Yeniden diriliş için davetin dili Kur’an,

Gücü temsil,

Hedefi gençlik,

Zemini çağın araçları,

Ruhu birlik,

Özü ihlas,

Fonksiyonu toplumsal ihtiyaçlara cevap,

Yöntemi sabır olmalıdır.

 

Dua:

Allah’ım, bu topraklarda davet ruhunu yeniden dirilt.

Bizleri sözünü yaşayan, ahlakıyla örnek olan, gençlere umut, mazlumlara rahmet, insanlığa ışık kılan kullarından eyle.

Kalplerimizi Kur’an’la, toplumumuzu imanla, geleceğimizi ihlas ve sabırla ihya eyle. Âmin.


Yazar Hakkında

Baki ÖNCEL
20/09/2025

 



206 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

İmam Hatip Nesli Olarak Tebliğ Vazifesine Tekrar Dönmeliyiz - 04/10/2025
Birebir tebliğ, sözün ötesinde bir kalpten kalbe yolculuktur. Niyetin samimiyeti, kalbin arınmışlığı ve Allah’a teslimiyet, tebliğin anahtarıdır. En büyük ölçü, karşı taraftaki etki değil, Allah rızası ve kalbin huzurudur.
O Derin Çağda Bu Bulanık Ortamda Tebliğ - 30/09/2025
Mekke döneminde uygulanan stratejiler, modern tebliğ faaliyetleri için de yol gösterici niteliktedir. Öncelikle, tebliğe dar çevreden başlamak esastır.
Gençlik, Buhran ve Sorumluluklarımız - 17/09/2025
Günümüzde gençler, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar bilgiye erişim imkânına sahipken, aynı zamanda tarihin hiçbir döneminde görülmemiş bir manevi boşlukla da yüz yüzedir.
Toplumsal İhtiyacımız: Gönül İnsanlığı - 30/08/2025
Bu makalede dindarlık ve gönül insanlığı arasındaki derin bağ irdelenecek, bu ikisinin insan ve toplum için önemi vurgulanacaktır.
Kurtarın Bizi Hamas'tan - 11/08/2025
Gazze’nin direnişi, sadece bir siyasi hareketin değil, bir halkın imanla, onurla ve bilinçle verdiği bir mücadeledir.
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam11
Toplam Ziyaret38380
Reklamlar

Bu Alana Reklam Vermek İçin Tıklayın