• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • https://www.facebook.com/alemdardernegi
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905326474501
  • https://www.twitter.com/alemdardernegi
  • https://www.instagram.com/alemdardernegi
  • https://www.youtube.com/alemdardernegi

    • TEMSİLCİLER TOPLANTIMIZ YAPILDI
    • ALEMDAR İmam Hatipliler Derneği 1’inci Genişletilmiş Temsilciler toplantımızı gerçekleştirdik.
Üyelik Girişi
Site Haritası
Takvim
Site Menüsü
Hüsrev ÖNDEGELEN
husrevondegelen@hotmail.com
Camilerimiz ve Cemaatle Namazın Önemi
08/11/2025




Kulun Allah’a yakınlık kesbettiği en önemli an secde halindeki anıdır. Allah’a yakınlık kesbedilen en önemli mekân ise camilerimizdir. Başı daralanın gideceği, dertlinin derdini dökeceği, sıkıntısını gidereceği, başka sığınacak yer bulamayanın sığındığı istinatgâh ve iltica evi… Allah Teâlâ mescidi kendi adına izafe ederek “
Beytullah/Allah’ın Evi” ifadesini kullanıyor. (Bakara, 125.) Cami ile bağın sürekliliği, aslında Allah’la bağın sürekliliği ve canlı tutulması anlamına gelir. Cami ile dostluk köprüsü kuran Allah ile vefada örneği olmayan eşsiz bir dostluk ilişkisi içerisindedir; orada oturan Allah’ın meclisinde bulunmuş demektir. Böylesine yüce, böylesine kerim bir Zat’ın misafiri olmaktan daha önemli ne olabilir? Zira Allah Resulü (SAV) şöyle buyurmuşlardır: “Yeryüzünde Allah’ın evleri mescitlerdir ve misafirine ikramda bulunmak Allah üzerine bir haktır.” (Taberani,10/161, Nr:10324.).

Peygamberimizin (SAV), camiyle irtibatı kuvvetli olan Müslümanlara başka müjdeleri de vardır. Bir hadisinde: “Allah’ın arşının gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı ahiret gününde, o gölgeden istifade etmeyi hak edecek kimselerden birinin, kalbi camilere bağlı kimseler olacağını” buyurmuştur. (Müslim, Zekât, 91)

Camiyle bağını sürdüren ve oradaki sohbet ya da ders halkalarına devam eden kişilere yönelik büyük bir müjdeyi daha şu hadis ifade etmektedir: “Bir topluluk Kur’an’ı okuyup onu aralarında müzakere etmek üzere Allah’ın evlerinden birinde bir araya toplandıklarında mutlaka üzerlerine sekînet (huzur) iner ve onları Allah’ın rahmeti bürür. Melekler de onları kanatlarıyla sararlar. Allah Teâlâ da onları huzurunda bulunan yüce topluluğa (meleklere) anar.” (Müslim, Zikr, 38). Camiyle kurduğumuz yakın bağın bizlere kazanımı elbette büyük olacaktır. Peygamberimiz (SAV) bir hadisinde: “Bir kimsenin camilere gitmeyi alışkanlık hâline getirdiğini görürseniz, onun Mü’min olduğuna şahitlik edin! Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurur: Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve âhiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder…” (Tevbe, 9/18; Tirmizî, Îmân, 8; İbnMâce, Mesâcid, 19) buyurmuştur. Başka bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: "Şehirlerde Allah'ın en çok sevdiği yerler mescitlerdir." (Müslim, Mesâcid, 288).

İslam cemiyetinde hayat, cami ekseninde deveran eder. Kanın kalpte toplanıp temizlenerek tekrar vücuda dağılması gibi camiler, toplumu kendi bünyesinde arındırarak tekrar hayatın içine gönderir. Hele parçalanmış zihinlerimizi toparlamamız, bozulan gönül ayarlarımızı onarmamız camiye ve cemaate vereceğimiz öneme bağlıdır. Bilhassa cemaatle namaz bizim için kulluğumuzun en güzel tezahürüdür. Rabb’imizin rızasını kazanmamızın da göstergesidir. Bu konuda sevgili Peygamberimiz (SAV) Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyurur: “Bir kimsenin cemaatle kıldığı namazın sevabı, evindeve çarşı pazarda kıldığı namazdan yirmi beş kat daha fazladır. O kimse abdestini güzelce alıp sonra sadece namaz kılmak maksadıyla mescide giderse attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir, bir hatası da silinir. Namazını kıldıktan sonra abdestini bozmadığı ve namazgâhında bulunduğu müddetçe melekler ona, ‘Allah’ım, ona rahmetinle muamele et.’ diyerek dua ve istiğfara devam ederler. O kimse namaz vaktini beklediği sürece namazdaymış gibidir.” (Buhari, Ezan, 30; Müslim, Mesacid, 272; Ebu Davud, Salât, 48; İbnMace, Taharet, 6, Mesacid,14). Ebû Hüreyre (RA)’ den rivayet edilen başka bir Hadis-i Şeriflerinde Peygamber (SAV) şöyle buyurdu: "Kim sabah akşam camiye gider gelirse, her gidip gelişinde Allah Teâlâ o kimseye cennetteki ikramını hazırlar."(Buhârî, Ezân 37; Müslim, Mesâcid, 285).

Peygamber (SAV) şöyle buyurdu:"İnsanlar ezan okumanın ve namazda birinci safta bulunmanın ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, sonra bunları yapabilmek için kura çekmek zorunda kalsalardı kura çekerlerdi. Şayet camide cemaate erken yetişmenin ne kadar faziletli olduğunu bilselerdi, birbirleriyle yarışa girerlerdi. Eğer yatsı namazı ile sabah namazındaki fazileti bilselerdi; emekleyerek ve sürünerek de olsa bu iki namaza gelirlerdi."(Buhârî, Ezân 9, 32, Şehâdât 30; Müslim, Salât 129).

Osman İbni Affan (RA)’dan rivayet edildiğine göre Efendimiz (SAV) şöyle buyurdu: "Yatsı namazını cemaatle kılan kimse, gece yarısına kadar namaz kılmış gibidir. Sabah namazını cemaatle kılan kimse ise bütün gece namaz kılmış gibidir." (Müslim, Mesâcid 260).

Cami ve cemaat birbirlerini onaran iki vefalı dosttur. Camilerimiz erkeği, kadını, büyüğü, küçüğü, genci, ihtiyarı; tüm inananların kendilerini yetiştirdiği, olgunlaştırdığı, kırılan dökülen yanlarını tamir ettikleri mübarek mekânlardır.

Yüce Rabbim kıyamete kadar içerisinde kendi adının anıldığı bu mübarek mekânların sayılarını artırsın. Bu kutsal mekânlara hizmet eden hademe-i hayratı ve alnı secdeden kalkmayan cemaati lütfu ve keremiyle ödüllendirsin. Dualarımızı makbul ve muteber eylesin.


Yazar Hakkında


Hüsrev ÖNDEGELEN

İlahiyatçı Araştırmacı Yazar

08/11/2025



805 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Selahaddin ve Kudüs - 03/10/2025
Bizim için KUDÜS, şehir değildir. Kudüs; dindir, imandır, davadır, heyecandır, simgedir, ölçüdür. Onunla ölçeriz cihat tutkumuzu.
Saraybosna'dan Selamlar - 03/09/2025
Şehre girdiğimizde yaşanan zulmün ve ağır tahribatın izlerini halen binalarda bulunan kurşun ve şarapnel izlerinden görmek mümkün.
Safer Ayı Bela ve Musibet Ayı mı? - 30/07/2025
Safer ayının uğursuz olduğu ve bu ayda bela ve musibetlerin çokça meydana geldiği şeklinde bir anlayış cahiliye dönemine ait olup (EbûDâvûd, Tıb, 24) dinimizde yeri yoktur.
Hicri Yılbaşı, Muharrem ve Aşure - 25/06/2025
Türk-İslam geleneğinde önemli bir yer tutan Aşure, aynı zamanda Muharrem ayında en az on gıda maddesinden yapılarak özel merasimlerle dağıtılan tatlıya da isim olmuştur.
Rüyayla İlgili Merak Ettiklerimiz - 16/05/2025
İnsanın uykusunda gördüğü olumlu ve olumsuz hayal ve tasavvurlara rüya deriz. İyi rüyalar için düş, kötü rüyalar için kâbus veya karabasan kavramları da halkımız arasında tercih edilmektedir.
Şevval Orucu ve Fazileti - 03/04/2025
Şevval ayında 6 gün oruç tutmak Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (SAV) bir sünnetidir. Üstelik sevabı da çok büyüktür. Şevval orucu bir ay boyunca oruç tutan müminlerin sağlıklı bir şekilde normal hayata adapte olmalarına da yardımcı olur.
11 Ayın Sultanı Ramazan-ı Şerif - 28/02/2025
Ramazan-ı Şerif rahmet, mağfiret, nimet ve bereket ayıdır. Dualarımızın kabul edildiği Rabbimizin lütfunun sağanak sağanak üzerimize yağdığı kutlu bir mevsimdir.
Amellerin Rabbimiz'e Arz Edildiği Ay Şaban-I Şerif - 30/01/2025
İdraki ile bahtiyar olduğumuz Şaban ayı Peygamber Efendimiz'e(SAV) nispet olunan bir aydır. Hz Hasan (ra)'dan rivayete göre Resûl-i Ekrem (sav): "Recep Allah'ın, Şaban benim ve Ramazan da ümmetimin ayıdır" buyurmuştur.
Üç Aylar ve Fazileti - 01/01/2025
Recep ayı ile günahlarımızdan istiğfar edip tövbe etmeliyiz, Şaban ayı ile azalarımızı kusur ve ayıplardan arındırmalıyız. Rahmet ayı Ramazana da Rabbimizin lütuf ve bağışlamasına layık bir halde kavuşmalıyız.
 Devamı
Hava Durumu
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam28
Toplam Ziyaret46352
Reklamlar

Bu Alana Reklam Vermek İçin Tıklayın